
Acısız olmuyor aşk.
onu sevebilmek..
herşeyiyle kabullenmek.
dikenleri battıkça,
o acıdan haz alabilmek.
aşk bu olsa gerek.
sürekli soru işaretleri kalmalı beyninde.
seni çıldırtmali yaptığı belirsiz şeylerle.
saatlere bakmalısın kaçı gösteriyor diye.
13:31-14:14-15:15 evet beni düşünüyor demelisin..
peki o zaman neden aramıyor diye saçmalamalısın.
onu gördüğünde kulakların duymamalı,
gözlerin bakar kör olmalılar,
ayakların bir adım daha atamamalı,
elini kolunu koyacak yer bulamamalısın.
yaptığı salakça şeylere çok kızsanda,
o yapıyorsa eğer güzel gelmeli sana.
yemek yiyemiyecek durumda olmalısın.
ya da aşırı yemek durumundasındır.
mide bulantıları çekmelisin,
sana acı veren her sözün ardından.
sana söylediği bütün bahanelerinde,
kan beynine tazyik halinde fışkırmalı.
ve sonra, kendince bir bahanesi olmalı
o aşık kalbinin.
eğer hiç aşık olmamışsan.
sevebildiğin bütün insanlarda,
bunları yaşamamışsan.
sormalısın kendine bunun adı aşk mı diye ?
iki insan varsa o küçük kalbinde,
birini ayda, hafta da bir görüp.
her gördüğünde kulakların duymaz,
gözlerin görmez ve adımların çalışmaz durumdaysa.
ve diğerini sevdiğini söylüyorsan seni mutlu edebiliyorsa.
acaba aşk hangisinde ? sormalısın kendine..