Sayfalar

29 Aralık 2009 Salı

Anlatılmaz Ama Ordadır Bütün Dertler...


ağzıma sıçtınnnn... Candann..

ablacım böyle mi şarkı yapılır ? Böyle içten mi söylenir bir şarkı ?

KIRIK KALPLERR...

Kendini eğlenmeye verir kırık kalpler.

sanki unutulurmuş gibi bütün dertler...

edie beni mimlemişti epey bir süre önce. şimdi yazıcam o anlamsız ama anlam kattığım 5 yeri.


1- İSTANBUL ( balçık, çamur, zifir, pislik ama şeyten tüyü olan yer. pislikleri sevdiğim için hep burada olmak istiyorum)


2- HÜNKAR ( Şu sıralar kırık kalpler mekanı :)


3-BANYO ( Suyun kafamın üzerinden inerken, ellibin tilkinin aynı anda hareket ettiği ve bir türlü kuyruklarını yakalayamadığım mekan)


4- EDİRNE ( 3 Yıldır kaçış yerim )


hayatımda çoğu yer o kadar önemsiz ki o yüzden 5 yeri yazamadım Edie'cim. belkide gereğinden fazla önem vermediğimden enteresan bir ruh halim var. herşeyden herkesden çok çabuk vazgeçiyorum. o nedenle az yer geliyor aklıma.

5. mekan değilde kişi olsun. perikızı mutlu ediyor beni. onun yanında olmamın bir sebebi yok delilikleriyle seviyorum onu herşeyine piki diyebilirm. çünkü; sıkmıyor fazla sorgulamıyor.


doldurun kadehleri içelim beraber. yılların yorgunluğu geçene kadar..

Sözleşmeden Buluşuverir Kırık Kalpler :)







26 Kasım 2009 Perşembe

Gündüz Düşleri


Günaydınn.....


hiç var olmamış bir dünyayı gerçek sananlar. bırakın ulan peşimiii..


Bu sabah çok güzel uyandım. yataktan kalkmak gelmedi hiç içimden. iş yerleri yarım gün çalışıyorlar ve ben bu yarım günlük hakkımı öğleden sonra kullansam diye cekoyu aradım. tabiki tepkisi malumunuz ..istifanı mı veriyosun anlamadım oldu. yok ya şaka yapıyorum geldim geldim ve kapadım telefonu. yüzümde yastık izi ayılmaya hazırlandım. yarı uyanık otobüse yetişmeye çalışıyorum her sabahki hallerim ayakkabılarımı bağlamadan çıkmışım. otobüste hallederiz dedim ama fırsat kalmadan kapaklandım merdivenlere :)) ben çok gülerim düşene ve düştüğümde.. biliyordum bir gün bu ipcikler yüzünden başıma geleceği.. neyse motora kadar kazasız belasız gidebildim.


karşımda sırtı bana dönük gazetesi, bana açık bir amca ve gazetenin koca başlıkları burnumun direğini sızlattı. bir intihar başlığı ve adamın son sözleri şu ULAN PARA ÖBÜR DÜNYADA DA KARŞIMA ÇIKMA... ne hallere geldik ya her gün lidyalılara küfür türetmekten küfür hazinem genişledi. Asurlular da olabilir iki soyada sövüyorum. yatcak yerleriniz yok ulan sizin. ne bu kağıt parçalarına olan arzumuz? nedir bu bitmek tükenmek bilmeyen tüketme isteğimiz..?? parasız ve namsız hiç bir olayı halledemememiz nedir bu bağımlılıklarımız? sor bana okuyucu.. haydi sor sor.. parasız yapabilir misin? diye. yok kardeşim çok geç kaldım. zamanında evde otursaydım bunlar başıma gelmezdi ne güzel her şeyden bir haber borçsuz, sorunsuz, aza kanaat eden çok istemiyen bir kişilik olurdum. ama şimdi çağırıyorsun beni günaha ULAN PARA sen şeytan mısınnn..?


On dakikalık karşıya geçiş yolculuğum var gazetenin arka sayfasını çevirdi amcam. yine büyük bir başlık TERASTA SEKS size yemin ediyorum yanımda ki ve çaprazımda ki er kişileri görmeniz lazım hepsi bir horoz kıvamında dikildiler. benim gözlerim ise onlarda. nasıl zevkli oluyor onların o salak hallerini görmek.. :) adamlar zevke gelecek neredeyse yuh be dedim. Eykeklerrr size soruyorum neden böylesiniz ? neden bu kadar doyum hazineniz kıt? hiç doymuyorsunuz. motor yanaşana kadar hepsi pür dikkat fotoğrafa baktı hepsini analiz ediyoruz birtek yazıyı okuyan yok :)) başlıktaki seks'e aldırmayın fotoğrafta bir er ve bir hatun kişi öpüşüyorlar. abartılı bir başlık atmış yazan. ama haklıda nasıl ilgi çekeceğini çok iyi biliyor. ah ah

yurdum erkeği nasıl hayaller kurdu kimbilir zihninde. o engin fantezilerini nerelerden geçirdi kim bilir..



19 Kasım 2009 Perşembe

Kafam binbeşyüz :(


Selammm ey ahali...




yaklaşık 2 aydır içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor.aslında o kadar çok şey var ki yazılacak amma velakin cümbür cemaatin hep zoruna gitmişim ben :)) buda yeni çıktı içimden geldi şimdi.



halimi görsen ve birde beni tanısan şu halime inanmazsın inan bak. ne oluyor böyle neler yapıyorum ben. iyide oldu kimseye aldırmıyorum acı besler boşvermiş bünyeyi. şimdi kıyamet kopuyor kaç deseler gelsin lan derim o da gelsin ecüş mecüş hepsi, sura falan üflensin bu halde
parmağamı oynatamam. zaten gidilecek mekan belli değil mi bırakın kopsun kıyamet. bir de o gelsin üstüme tam olsun. Bütün kötü alışkanlıklarıma yeniden başlamayı düşünüyorum şu sıralar sokarım ulan böyle aşkın ızdırabına (aşık falan değilim he yanlış anlama sadece kara büyü var üzerimde).



ekim sonunda bizim esas oğlan geldi hani benim midesiz konumuna düştüğüm; hani Alamanyalı. Geldi ve gitti çok güzel vakit geçirdik süperdi çok eğlendim bol bol güldüm. sanki açım ya gülmeye. canlarım hiç bir zaman gülmek için bir sebebim olmadı ki. hele periyle bir araya gelelim gözümüzü kaşısak gülüyoruz. evet nerde kalmıştım herşey çok güzeldi bir kaç küçük tatsızlık dışında. dedim ya sallamıyorum artık. ayrıldık koca adamla. koca adam dediğime bakma öyle iri yarı bişey değilmiş ilk gördüğümde şoke oldum ama çaktırmadım. sevimli çok şirinnn. sevdim sevmiştimmmm :)



şimdi kafam allak bullak boşluktayım sanki. bir arkadaşla aramız açıldı yapcak bişey yok sağlık olsun dedim. o da böyle olmasını istiyor gibiydi çok durmadım üstünde. bazen kendini ifade edemeyebilir insan umursamıyorum artık insanlırı. hayat çok kısa ve güzel herkes için üzülmek bir yere kadar. anlamayana çok fazla çene yormıycaksın onu öğrendim.


biraz önce balkona sigara molasına çıktım. Nazım Hikmetin o çok sevdiğim şiirlerinden biri geldi aklıma.




Durup dururken içimde bir şeyler kopup tıkıyor boğazımı,
Durup dururken sıçrayıp kalkıyorum yarıda bırakıp yazımı,
Durup dururken rüya görüyorum bir otelde, holde, ayakta,
Durup dururken çarpıyor alnıma kaldırımdaki ağaç,
Durup dururken bir kurt uluyor aya karşı bahtsız, öfkeli, aç,
Durup dururken yıldızlar inip sallanıyor bir bahçede, salıncakta,
Durup dururken mezardaki halim geçiyor aklımdan,
Durup dururken kafamda bir güneşli duman,
Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne,
Ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne...



canım sıkkın okuyucu artık insan istemiyorum yanımda eve hayvan almaya karar verdim. ama onun bile vahşisiniistiyorum o ne öyle kuş, kedi, balık. al şöyle pirena, piton, timsah falan atraksiyon olsun :)


30 Eylül 2009 Çarşamba

AŞK hangisinde ?


Acısız olmuyor aşk.
onu sevebilmek..
herşeyiyle kabullenmek.
dikenleri battıkça,
o acıdan haz alabilmek.
aşk bu olsa gerek.


sürekli soru işaretleri kalmalı beyninde.
seni çıldırtmali yaptığı belirsiz şeylerle.
saatlere bakmalısın kaçı gösteriyor diye.
13:31-14:14-15:15 evet beni düşünüyor demelisin..
peki o zaman neden aramıyor diye saçmalamalısın.


onu gördüğünde kulakların duymamalı,
gözlerin bakar kör olmalılar,
ayakların bir adım daha atamamalı,
elini kolunu koyacak yer bulamamalısın.
yaptığı salakça şeylere çok kızsanda,
o yapıyorsa eğer güzel gelmeli sana.
yemek yiyemiyecek durumda olmalısın.
ya da aşırı yemek durumundasındır.
mide bulantıları çekmelisin,
sana acı veren her sözün ardından.


sana söylediği bütün bahanelerinde,
kan beynine tazyik halinde fışkırmalı.
ve sonra, kendince bir bahanesi olmalı
o aşık kalbinin.


eğer hiç aşık olmamışsan.
sevebildiğin bütün insanlarda,
bunları yaşamamışsan.
sormalısın kendine bunun adı aşk mı diye ?


iki insan varsa o küçük kalbinde,
birini ayda, hafta da bir görüp.
her gördüğünde kulakların duymaz,
gözlerin görmez ve adımların çalışmaz durumdaysa.
ve diğerini sevdiğini söylüyorsan seni mutlu edebiliyorsa.
acaba aşk hangisinde ? sormalısın kendine..


3 Eylül 2009 Perşembe

DÜŞÜNCELERİNİN İÇİNDE SIKIŞIP KALMAK..!!


anlık yaşıyorum artık mutluluklarımı.

seviyor musun ? hiç sorgulamıycaksın.

sevginin ölçüsü olur mu hiç ? olmaz tabiki.

bırakıyorum artık herkes kendince sevsin.

sorgulamıycaksın nasıl seviyorsun diye.

kimi kör düğüm gibi sever,

kimi ise iyi bağlanamamış, kendini salı vermiş bir ip gibi.

sen onu her an çözülecek gibi görürsün.

kızarsın, üzülürsün, hırçınlaşırsın, içinden küfredersin belki.

ama aslında onunda içinde ne fırtınalar kopmaktadır.

aslında o mutsuzdur bu durumundan.

yapacak fazla birşeyi yoktur. yaradılışı öyledir.

durulmalı artık. hiç kimseye kulak vermeden,

sonunun ne olacağını düşünmeden,

onun bile senin hakkında ne düşündüğünü önemsemeden,

sorguzuz ve kendince sevmeli artık.

hırçın seviyorum. istemeden kalp kırıyorum çoğu zaman,

can acıtıyorum. ben buyum değişemem ki.

canımın acıdığında canını acıtıyorum.

ben buyum deyip geçiştiriyorum.

ben bumuyum? yoksa sonradan mı böyle oldum?

çok sevmişmiydim bende?

inan benim kafamda da bir çok soru var.

cevaplarını düşünmek istemediğim.

düşününce kendimden kaçtığım sorular.

derine inersek çıkamayız.

bırakalım herkes kendince sevsin.

ölçüsüz, hesapsız, değişiklikleri görünce değişmeden. hep aynı kalarak.

aşk gözle değil ruhla görülür.

bunu hissederek sevmek istiyorum.
benide böyle sevmeni istiyorum.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

yerim ben sizi yer yer.... canlarım benim...



as me jep ny'er uje moj balluk'e prere
me se te te jape trendafil me ere ?

( elveda Rumeli jarnana) telefon çalar...

__ efendim..!
__ siyam hanımla görüşecektim. ben Y.kredi den faruk.
__ buyrun benim ( baygın bir sesle) durumun bilincindeyim :)
__ siyam hanım 2 dönem gecikmiş krediniz gözükmekte.
3. döneme girerse otomatik olarak takibe alınacak.
__ farkındayım :( bu ay sonu ödemeyi yapıcam.
__ peki siyam hanım.
__ aaa bu arada hangi takımlısınız ? fenerlimi ?
__ :))) ( yarılıcam ) olmam mı gerekiyor.. ? beşiktaşlıyım.
__ yoo mailiniz de fenerli yazıyor da.
__ yaşadığım yer orası ( açıklamaya bak kop) neden açıklama yapıyorsam.
borçlu pskolojisi :)
__ hım peki anladım. 2 haftadır işiniz zor.. puan kaybediyorsunuz.
__ ( iç ses) kızım heralde bizimkiler beni işletiyor.
__ ya evet felaketiz. sizinde işiniz zor ama :)
__ evet ya kahretsin ki zor. ne diyelim hayırlısı bakalım.Galatasaray süper oynuyor ama.
__ evet akşamki maça baktım iyiydi.
__ hadi bakalım iyi oynayan kazansın.
__ hı hı bencede..( kapa çabuk gülcem )
__ hoşçakalın siyam hanım.. güzel günler dilerim. görüşmek üzere.
__ hoşçakalın...

o kadar bankayla çalıştım. hemen hemen bütün bankalardan kredi almışımdır. batık siyam :)
ama bu banka kadar mükemmelini görmedim. insan canlısı bu banka, insan dostu. yüksek faiz güler yüz politikası. yerim sizi yer yer.. canlarım benim seviyorum sizi uleyynn...


kimse beni sizin kadar çekmedi teşekkürler y.kredi krediler genel müdürlüğü... :))

19 Ağustos 2009 Çarşamba

BEDEN DEDİĞİN NE Kİ..? İÇİNDE GÜZEL BİR RUH VAR MI SÖYLE...


Ruhuma sokayım ben.....

Dün akşam kuzenle oturuyoruz. Başladık çocukluk anılarımızdan konuşmaya. Abicim hiç mi düzgün anısı olmaz insanın.

Beni babaannem büyüttü çok severdi sağ olsun. Hatta annemden ayıracak kadar sevmiş öyle diyim size. Okula başlayana kadar onunla kaldım. Dedem çok tatlıydı ne istersem yapardı canım benim. Babaannemde türünün son örneğiydi yeminle NASA gelse çözemez onu. Aliye Rona halt etmiş yanında. Dışarıdan bakanlar tam bir İstanbul hanımefendisi sanıyorlar. Ama ne fecuze ne çirkef olduğunu yaşayanlara sormak gerek.

Neyse sevgili babaannem çatır çatır ayırıyor beni annemden. Feleğe bak.. her zaman derim. bazı insanlar doğuştan şanslı doğar. Benim doğumum bile bok. Vakumla çekmeye kalkmışlar Allah’tan koca Çapa hast. nin vakumu bozuk çıkmış. Şanslı sayılır mıyım acaba ? :) Rab acımış halime. Daha çok şey göreceksin dur sen demiş :) Küçüklüğümde ne annem ne de babamla çok fazla bir anımı hatırlamıyorum. Kardeşim Salih ( salik canım benim) onu eve gidince tanımıyordum. bu çocuk kim ? diyormuşum anneme. Uzun yıllar ne Salih’i ne de annemi sevebildim. Bak hala daha anneyle aram çok iyi değildir. Ama kardeşlerim onlar benim canlarım.. velhasıl okula başladım. Bir geçimsizim bir şirret kimse benimle çocuğunu oynatmıyor. Zaten hırslıyım onlar beni daha beter hırslandırıyorlar. Yasemin vardı çok yaptım kıza o da bana yaptı ama. sinir komalarına sokardı beni. Mızıkçının tekiydi yanar çıkmaz, olmıycak yerlerde oyuna atlar, deli ederdi beni. Siyam dışarı çıkıcınca millet içeri girerdi. Ama siyam hep aynı siyam ne oldu da şimdi götümün dibinden ayrılmıyorlar acaba? Bak hırslandım yine.. küçükken aranızda kolonya içen var mı ? ben onu da yapıyordum ev ahalisi bütün şişeleri döküyorlardı sayemde asla eve kolonya alınmazdı :) ruhumda var sanırım sorun :)) Sonra büyümeye başladım. Orta okula başlayınca arkadaşlarımla aram daha iyi oldu insan manyağı olmuştum diyebilirim. Bir sürü arkadaşım vardı. Bir de hiç insan ayırt etmezdim. Aslında şimdi öğrendim ki seçici olmak gerekiyormuş. Kendimi tanımaya başladığımda kimseden bir şey beklemedim. Kendi kararlarımı hep tek başıma verdim. Doğruda benim doğrumdu yanlış, o hep benim yanlışımdı zaten :) 16 yaşında çalışmaya başladım. o zamana gelene kadar neler oldu neler. hepsini anlatamıycam çok sayfalar alır. stajdan sonra kaldım çalıştığım yerde. Şimdi düşünüyorum da sanırım Rabbın bana verdiği en güzel ödül herhalde! Yaşananlara rağmen çok büyük yanlışlar yapmadım. Şimdi sorarsınız ne yaşadın ki? Bende derim ki; herkes yaşadığını bilir.

Çoğu insan çocukluğuna dönmek ister hep. İnan ben istemiyorum. Hatta hiç çocuk olmasaymışım diyebiliyorum. O kadar etkileniyorsun ki o yaşlarda kimse anlayamaz yaşamadan. Bütün bir ömrünü etkileyebiliyor. bütün bir ömrünü yedirenbiliyor sana.


Hayata nasıl başlarsan öyle devam eder bence. bir mucizedir kötü giden bir yaşamın iyiye dönüşmesi. Duy sesimi ey KUDDÜS arındır artık beni. Sen SEMİ sin. biliyorum beni de duyacaksın..

17 Ağustos 2009 Pazartesi

EN AZ NE KAYBEDEBİLİR Kİ İNSAN..?

Çıldırıyorum sanırım. ya da yeniden bir hastalığa kapıldım. Yaa lüften istemiyorummm....

Düşünmek istemiyorum, çok umursamak istemiyorum, sevmek istemiyorum, ilgilenmek istiyorum ama yüz vermek istemiyorum. Taktik yapmak istiyorum. sürekli bir adım önde olmak istiyorum:( bunları yaparken de elime yüzüme bulaştırıyorum artık sanırım. Çünkü; Gereğinden fazla hassaslaşmaya başladım. Kendimi frenlemem gerek. Aşık olmadan tamamen bağlanmadan biri bana dur desin lütfen. Öpmek istiyorum onu. ne garip bir hisdir. ne paylaştık ki yüz yüze bile gelemedik henüz. Ama ben deliriyorum... çok pisliğim ya.. kendimi üzmek için elimden geleni yapıyorum. Kızıyorum kendime ulan siyam hakiki eşeksin yok yok hatta şu evrendeki en salak mahluk bile olabilirsin. Hani duygularına sahip çıkacaktın. Canının acımasına izin vermeyecektin. Yine tutunamadım.. ayrılmam gerek bundan bana acı verebilir. Ama geldiğinde ne olacak çok merak ediyorum. evet öpüp bırakıcam evet evet önce öpmem gerek :) deli değilim merak ediyorum sadece. gülme bana öyle, salak deme bana. Nasıl olacak acaba.

Hepsine o kadar öfkeliyim ki. Yıllar öfkemi daha çok güçlendiriyor. Gel bakalım öpücem, her şeyi konuştuktan sonra ayrılıcam.hiç hazır değilim. bu gün itibariyle hazırlama yapmam gerek kendime. Alışmamam lazım ona çok fazla. Tam alışmışken mi denir kızım?? ne malsın yaa :(

Farkındasın demi okuyucu sürekli kendimle çelişiyorum. hepsi bir timsah. küçük lokmaysan yemek için hazırlar. O pis yalan gözyaşlarını dökerek. Yemezler canlarım benim. Ben istediğimi alim ondan sonra eyvallah ben bekleyemem öle uzun zaman. ( mike mike bekleyebilirim sanırım ) :)

Şimdi siyamla konuştum bu kız benden daha çatlak. Medyum bulmuş :)) ulan yarıldım ekranın karşısında. 2 haftadır aramayan çocuk acaba buna aşk büyüsü mü yaptırmış ? bak bak.. ulan çocuk o kadarda mal mı ? hem aşk büyüsü yaptırcak hem de ortalıklarda olmayacak. Medyum amcayı aramış sormuş. Medyumda buna soruyor benden ne istiyorsunuz siyam hanım? Bak ben sağa daha iyi bir fikir vercem. Ne kadar geleceği görmekten korksam da yapmaya çalışıcam bunu. Yok ya vazgeçtim yapamam ben. Sen yap.
Bu kadar mı dengesiz olur bir insan. Hep o pis burcum yüzünden pis yengeç..

Edirne Keşan da bir dede varmış. çocuğun fotosunu gösteriyor muşsun olcak mı olmıycak mı sana söylüyormuş. Eğer olacaksa işleri hızlandırmak için bir iki ufak üfleyip hadi bakalım nikaha yapıyormuş. Bana kalırsa bu normal bir şey değil. Öyle evlilik olmaz olsun. Ama ikiz siyamım bu aralar madem çok ilgilendin böyle şeylerle küçük bilgiler benden sağa :) o piçin fotosunu götürme ama. Hocaya gerek yok ben söylim. bu iş olmaz. Benim aklım c.tesi buluştuğun yakışıklıda ona baktıralım :) tabi işin şakası. Böyle olaylardan korkarım Rabbim korusun hiç bulaşmayalım. Küçük bir şey de olsa mide bulandırıyor. Gerçi benim bu aralar midem yok ama. Azcık bir şey kalmış sanırım hala bulandığına göre..
Seni severim bilirsin kuzumom sen bakma bana. her şey sevgimden. Nasıl pis severim onu da bilirsin. MOR MENEKŞELER :))
acıda olsa gerçeği bilmek istiyorum. bu iş olmıycak sanırım ya.. halbusamki sevmeye başlamıştım.. neyse tam sevemeden ex yapmalı bunuda.. :((
ALİM AKLIMI BAŞIMA VAKİT VARKEN...

7 Ağustos 2009 Cuma

Çıkmaz Ayın CUMASINA merak etme DÖNCEM ben SANA :))

Millet ben geldimmmm...

Ne var ulan ne bağırıyorsun demeyin.. içim içime sığmıyor özledim be sizi

İnanılmaz yoğunum bu aralar. Birde herkesler tatilde sap gibi ben kaldım ve patronum tekir. Allah dan onula anlaşıyoruz burada iki patron var diğerini biliyosunuz zaten mikro. Ama onu da özledim bir haftadır yok. sulu yemek yiyemiyorum :) ne alaka demeyin inanılmaz hamarat çok güzel yemekler yapıyor. Kabız oldum şimdiden :)) çabuk gel mikroo

Kaç haftadır bir sevgi yumağıyım özel hayatı anlatmıycam çok eleştiriler alıyorum. Ne yapayım şimdilik mutluyum. Akşamları yürüyüş yapıyoruz seda bacımla Allah seni inandırsın okuyucu bende ki kondisyonu görsen bir tarafınla gülersin. Abicim hatun bir yürüyor 6 km yuh ulan altıma zıçıyorum yürürken ben 2. km de yoruluyorum sonra oturuyor ve sonra 1km daha. ne ka zormuş ya spor yapmak :( sedanın gözlerine bakıyorum ama nafile hatun kişi azimli. Sedaa bacı sana sesleniyorum amacın ne ??

İkizim siyamm; yıldım ulan senden.. ulan tecrübeyle sabitlenmiş olayları bir bir anlattım kızım sana. hala mı burnunun dikine gideceksin ? Bak şimdi okuyucu oku oku yarıl bu benim ikizim siyama. çok akıllı biri gibi gözükse de ( gerçekten zeki aslında) özünde bütün bağğyanlar gibi mal geldi mal gidiyor. Temmuz ayının bilmem kaçı bana msn de yazıyor. Bugün sendeyim. tamam ulan ama kiminlesin söyle. yer ver, iz ver yalanlar tutsun bari. Tamam yer iz alınır. Malum yıllardır sevdiği adamla gidecektir. hangi cehenneme gidecekse. Akşam saat 15:00 ikiz siyam bekler. çocuk birazdan ordayım geldim-gelecem derken saat olur 18:00 ama bizimkisi inatla bekler. Tamam hepimiz böyle hatalar yapabiliriz. ama anlat anlat anlamaz bizim deli. Aradım dedim çabuk bize geliyorsun zıçtırma kafana. Masumca piki dedi ve bir baktım durakta. Neyse eve gittik saat 22:00 oldu piçten daha ses yok. Diyor ki kesin uyuyordur yorgunmuş falan. Bende he he diyorum içimden. herif o kadar mal ki gerçekten uyuya kalmış. Neyse arıyor bu deli kızımızı açma diyorum. tamam diyor bir-iki-üç bizimkisi dayanamıyor açıyor. bu arada saat yarım. Bıt bıt bıt balkonda konuştular. Sonra bu deli yanıma geldi siyam dedi buraya geliyor. Ne.. buraya mı ? bu saatte sakın gelmesin çıkartmam seni evden bacaklarını kırarım ulan geri zekalı. hadi piçimiz mal.senin aşktan bu kadar mı gözlerin kör oldu dana. Ama geliyor diyor hala. Neyse ben aldım numarayı piçi aradım gelme falan ikna ettik ama yine yakınlarda bir yerlerde. Sabah 5 e kadar telefonda konuştular piç önceki gün gelmediğine yemin edebilirim pişman olmuştur. Bu kız hasta inanılmaz saplantıları var. Sonra bir ara kafamı kaldırdım deli siyam yol tarif ediyor. Dedim ne yapıyorsun? Dedi yol tarif ediyorum bak bir gram uyku yok ha.. küfür ettim yattım. uyuyamıyorum ki.. saat 4:45 bizimkisi geldi piç dedi. iyi o zaman defol git sessiz ol. bu saatte bir gören olmasın bari dedim vallahi de billahi de gitti. Sonra mı ne oldu tabi ikisinin de istediği oldu bizim salamon güzel bir gün ve gece geçirmiş ağız kulaklar da. Sonrası her genç bağğyanın başına gelen cinsten. Önce aramalar azalır daha sonra msg lar birde bakmışsın hiç çıt yok :) kızma bana kuzumom gülüyorum diye ama ben sana söyledim böyle olacağını. Ama olmaz senin yaşayıp görmen gerek değil mi?

Şimdi okuyucu sesimi duy ve söyle bu kız tam bir çılgın değil mi??
Ve bay piçimizden 2 gündür haber alınamıyor. Kız bunu bıraksın mı bırakmasın mı?
Lütfen biri onu durdursun artıkkkk...

22 Temmuz 2009 Çarşamba

ANTİN-KUNTİN İŞLER BUNLAR BEBEĞEMM...


Bir adam var hayatımda henüz 6 gün oldu. anlatsam çoğu insan anlamaz beni belki gülebilirler bile. Bana da böyle bir durumu anlatsalar saatlerce gülebilirim hatta aklıma geldiğinde tekrar tekrar gülebilirim. Yapacak bir şeyim yok gerçekten hoşlanıyorum ondan. Boşluktan mı yoksa eskiden de ona karşı bir şeyler hissediyor olabileceğimden mi bilmiyorum ama biri var şimdilik yüzümü güldürebilen.

17 temmuz Cuma günü face e girdim baktım Harun... epeydir ekliydi zaten ama ara ara konuşuyorduk. Laf atmış bana büyüdüğüme dair. Bende 15 gün üzerine görmüşüm sildim msg. sonra; durup dururken selam nasılsın dedim. Aman Allah’ım iyi mi yaptım kötümü hala bilemiyorum. Küçükken beraber oynardık onun sevgilisi vardı Gamze mektup taşırdık onlara aklımın ucundan geçmezdi bugün ondan hoşlanabileceğim. Acaba bilinç altında var mıydı bir şeyler diye düşünüyorum ama tam hatırlayamıyorum da. Neyse bir gün duyduk evlenmiş Harun. Kendinden 17 yaş büyük bir Almanla. zaten ailesi ile problemleri vardı. kaçış yaptı sanırım dedik. Yıllar sonra bu facebook sayesinde tekrar karşılaştık.

Sürekli yazışıyoruz, akşamları arıyor msg lar falan birde burada olsa Allah’ım o kadar güzel ki korkuyorum aşık olmaktan. Kasım, Aralık gibi geleceğini söylüyor söz verdi bakıyoruz şimdilik.( kendimi, Türk filmlerinde oynayan başrolde ki aptal kız gibi hissediyorum) Her şeyi olduğu gibi anlatıyor zaten ailesinin çoğunu tanıyorum. Eşim bir gün gideceğimi biliyor diyor. inan okuyucu hakkımda ne dersen de kaşarın Allah’ı de istersen. ilk defa böyle bir şey yaşıyorum. Normalde kendimi iyi tanıdığımı sanıyordum böyle bir durum yaşamam diyordum ama oluyormuş işte :( belki de onun mantık evliliği yapması, yurt dışına çıkabilmek için bunu yapması beni az biraz yumuşattı. Ama ne olursa olsun eşi ona aşık eminim. bu çok üzüyor beni. Düşündükçe utanıyorum yaptığımdan.
Dün görüntülü yazışıyoruz. Geldi dedi. kapatıyorum o zaman dedim. kendimi ucuz bir orospu gibi hissettim. Hayır dedi benimde cesaretimi kırma. Abla o kadar rahat ki san ki ev arkadaşı. baktık bir birimize el salladık ve çekildi. Yüzünde ki ifadeyi hiç unutamayacağım. Bak o benim yanımda der gibi baktı bana. Abicim biz Türk familyası olarak mı bu kadar kıskancız? ne olursa olsun normal bir arkadaş ta olsa biz kıskanırız. Böyle yani bu son günlerde bir sungurluk bir mutluluk artı bir kendinden iğrenme var üstümde. Allah’ım sonumuzu iyi et.


Okuyucu duy sesimi.... sana yazıyorum bunları.. sence çok bok bir durum mu? Çok mu ayıp rezilim? ne desen boş bari güzel bir şeyler söyle :)

15 Temmuz 2009 Çarşamba

AFFETMEM... :)))

Bir gün yine karşıma çıksan
Ellerimi tutup yalvarsan
Yaptıklarından pişmansan
Affetmem
Bırakma beni nolur desen
Kalbinin sesini dinlesen
Beni çok sevdiğini bilsem
Affetmem

Lay la lay la lay la lay lay Lay la lay la la lay la la la la lay :)))

Selam millet nasılsınız inşallah ?
Geleli iki gün oldu ama yoğunluktan kafa mı kaldıramadım. Bu gün içimde kelebekler uçuşuyor allam ne ka güzel bir gün. Sabah yataktan kalkar kalmaz beyaz kelebeklerin affetmem şarkısı dilimde :))) bak hala söylüyorum..

Aradan uzun yıllar geçse
Her şeyi bırakıp yine bana dönsen
Saçlarımı okşayıp öpsen
Affetmem... :))))

Allah seni inandırsın okuyucu 15 gün nasıl geçti anlamadım off ya tam güzel vakit geçirmeye başlamışken ahanda bitiverdi işte.

Ne mi yaptım tatilde? bir daha mı evde vakit geçirmek mi tövbeler tövbesi. seneye kesin annemin yanı hariç neresi olursa olsun gidicem. Sayesinde ne kadar soğuk ülke varsa oralara bile razıyım. Allah dan kızlar takımıyla aynı zamana denk getirdik izinlerimizi onlarda olmasaydı tatil bitmeden Bakırköy de alırdım soluğu. Delirtti beni yine ilk hafta boya temizlik falan öyle geçti zaten ikinci haftada kızlar takımı geldi orası senin burası benim gezecez tabi bol bol deniz ve güneş. Ama anacım anlamaz tabi sürekli onun dizinin dibinde olmamı istiyor. Hadi canım dedim uğraşamayacağım meloş senle. Ulan kızmaz mı bana bak hala konuşmuyor benimle yuh dedim ya. Aslında böylesi daha iyi az muhatap olup az canımız sıkılıyor. Meloşşşşşş başarılar anammmm.... çok azimlisin helal sana. ( bunları yüzüne söyleyemiyorum ya içimi dökeyim bari).

Neyse bu fasılları geçim. anlayacağın okuyucu bir cacık olmadı bu tatilde. ama seneye çok güzel planlarım var. Yunan adalarına gidecem 20 gün yokum dünya yıkılsa umrum olmaz yeter ulan kafa derler buna. Allah dan sahil köyünde yaşıyorum yoksa bunalımın dibine koymuştum. Sabah 11 gibi kalkıyoruz yalı dediğimiz kayıkların, sandalların çekildiği yerler var bizim Neriman’ın da babasının bir yeri var orda çok güzel yapmışlar Karadeniz evlerine benziyor küçük sarayımız diyorum ben oraya Neriman deli kızdır erkek sinek yaklaşamaz yanımıza. O yüzden babasına, bu yıl orayı yaptırdı. deniz kenarında çok hanzo varmış bize bakıyorlarmış. Ulan sayende bıldırcınları kaçıyorum iki paralık zevkime mıçtın eyvallah Nerimancım eyvallah. 11 de kalkıp sabah kahvaltısını denize nazır konağımızda yapıyoruz sonra gecenin 12 sine kadar oradayız. Birde sapık dadandı. adamın biri çoluk, çocuk, kadın, erkek ayırmaksızın herkesi göz hapsine alıp kendi kendine tatmin oluyormuş. yuh ulan dedim adamı da görseniz namaz niyaz o biçim camiden çıkmaz. Bunu duyan Neriman karantinaya aldı bizi bikinimi bile giyemedim :(( denizden çıkıyoruz sapık hemen ronta yatıyor. Nero bunu görünce ana, avrat, soy, sop dümdüz erkek gibi zaten. Sus ulan rezil olduk diyorum. o rezil biz neden olalım diyor. haklı kız ama herkes bize bakıyor köyün delileriyiz zaten mimli kızlar olmuşuz. Geceleri sahilde bağıra bağıra şarkılar söylüyoruz bütün köy ahalisi bizi dinliyor. Bence seneye tatil paramı imece usulü ile toplar bütün köylü beni kesin bir yerlere gönderirler bu ka gürültüden sonra ben kesin diyorum. :))

bütün bir hafta böyle geçti işte. son hafta gerçekten eğlendim ama ne yalan söylim.tam iyice ısınmışım bir baktım ki tatil biti vermiş.
Hadi kızım siyam seneye seneye artık ( görürsek o günleri tabi )

7 Temmuz 2009 Salı

Kandırdım Sizi!


Eyyyy cemaiti müslimin nasılsın ulan okuyucu? Tatil yapıyorum ben ayol, klabıırrrr tarzı bi hayat sürüyorum(hadi lan). Şuan Sarıyer sokaklarında fennik fennik geziyorum telefon kulağımda ben söylüyorum perikızı yazıyor. O derece özelim sizde ben mi yazıyorum zannettiniz elimi mi sürmem klavyeye. Nasılsınız elma şekerlerim? Özlediniz mi beni? Varyaaaa ben wuuuuuuuu eğlencenin mına koydum. (pazartesi iş başı :( )



Peki ne mi yaptım bu zaman zarfında merak ettin mi etmediysende söyleyeceğim arayanda perikızı yazanda :P Kıydım lan paraya bastım parayı evin badanasını yaptırdım. Para bok gibi anacım :p Ah çay karam gönül yaram şarkıları eşliğinde beachlerde (yalan lan yalan) bildiğin deniz kenarları yüzdüm bolca. Ama tatlım sen nerden bileceksin gittiğim yerleri u uu beybi beybi çok şahane be tatil. Hiç bir negatiflik sezmedin demi beni? Sezemezsin ki musmutluyum. Güneş kremimi süren bi sevgilim yok ama olsun.Süperim lan hatta en birinci süperim. Bide bana selam yollayan arkadaşım absalomcum öperim yanaklarından.



Herşeyi anlatmayacağım şimdi (nah yazarım anlat anlat siyam) geldiğimde anlatacak büssürüüüü şeyim var. Parise yerleştim bu zaman zarfında :p


Herkeslere merhaba deyip ufak ufak ortamlara akıyorum, sevildiğinizi bilin uleeeen aklım sizde. Dönüşüm muhteşem olacak buda böyle biline sdjkslasdjlffssdsaskl (:


Elim sende (=


Perikızı der: nadar mübarekim demi bide posta resim koydum, olum ben tatile çıkanların yerine blog yazarak geçimimi sağlıyorum asdljkskldfjfjksdfjflj, saygıladım herkeşşşleri :P

22 Haziran 2009 Pazartesi

RENKLİ RÜYALAR OTELİ...

Selam blog.. en sonunda bütün koşuşturmaca bitti ve ben epey bir rahatladım. Bu hafta sonu tatile çıkıyorum yuppiii..!

Geçtiğimiz Cuma düğünümüz vardı. 2006 dan beri beklenen olay düğün P ve M nin inanılmaz aşkı en sonunda mutlu sonla sonuçlandı. O kadar kaynana entrikasına, o kadar kayın baba baskısına ve bir o kadarda damat abisinin salaklıklarına rağmen bu düğün gerçekleşti. Ve ben bir kez daha anladım ki seven adam her şeyi göze alır. Seven adam imkansızın sınırlarını zorlar ve kimseyi dinlemez. Helal be koçum zafer senindir. :)

Sabah işe gelirken çok düşündüm etrafımda hiçbir normal insan yok hepimiz birbirimizden manyak hepimiz birbirimizden sorunlu bir topluluğuz.

Kadınlar ve Erkekler ikisi de bir birlerini ölene kadar anlamayacak iki varlık. Ama ben artık çevremdeki hem cinslerimin çoğunu anlamıyorum. Kimi kendinden 20 yaş büyük adamlarla takılır. kimi henüz yirmisinde 60 yaşında bir adamla yatar. kimi var birinin peşinden 10 yıl gider içinde ki sevgi tükenince de adamı sıpıtır atar. Kimi var sürekli sanal alemlerden sevgili edinir. Ben varım kimseye adapte olamam. Kimileri de vardır ki 15-20 yıl arkadaşlık yaparsın birde bakmışsın ki abla aslında lezbiyen taksimde bir bayanla el ele sarmaş dolaş görürsün anlayamazsın sonra başkalarından duyarsın ve şok olursun. Yani anlatmak istediğim artık tek normal olmayan erkekler değil bayanlarda sapıtmaya başlamıştır.

38 yaşındaki adam 20 yaşında bir kızdan ne ister? Hadi adam istedi. kız bundan ne bekler? İkisinin de beklentisi aynıdır aslında TATMİN!! Antrapozlu 20 yaşında bir çıtır’ı koluna takıp gezdirme tatminindedir. Çıtır da bu 38 lik yalı çapkınını parmağında oynatma tatminini sürdürmektedir.

20 yaşın da iken 60 yaşında bir morukla yatmayı orospuluk olarak nitelendiririm. kendi şahsi fikrimdir. Bu işi yapan kişiyi de tanımasam yine öyle nitelendireceğim ama seviyorum ablayı yapacak bir şey yok. Ama yinede ruhunda fahişelik var o bir gerçek.

10 yıldır tanıdığım, birbirimizin her şeyini bildiğimiz ve çok değer verdiğim bir dostum var.bu dost yıllarını bir serseri için adadı, saçını süpürge etti, elinden gelenin en iyisini yaptı ama bir türlü bu verdiklerinin karşılığını göremedi. Ama Rabbin adilliğine şüphe yok..
gel zaman git zaman bu kendini ve haddini bilmez denyo bizim kıza tapar oldu. Ama ne olduysa kız bu sefer onu istemez, gözü gönlü görmez oldu. İşte a dostlar kadın milleti böyle. Ne zaman ne yapacağı hiç belli olmaz. Bugün bakmışsın çok seviyor, ölüp bitiyor yarın seni tanımazsa şaşırma :))

Neriman var bizim gurubun en mutahasıbı. Allam daha eline erkek eli deymemiş açılmadan iade olacak bir arkadaşımız. en son geçen sene biri vardı hayatında. Hep var ama sırf telefonda. 1 hafta sürdü sonra herifi şutlamış. Yine net’ten bulunmuş bir enişte tabi. Anlamadığım ablacım nasıl güvenirsin hiçbir şekilde tanımadığın yüzünü bile görmediğin birine? Bir gün ciğer böbrek ne varsa alacaklar bundan. Sebebi olacak bu net sevdası. Huzura erecek sanırım o vakit.

Gelelim şok edici olaya free var benim kuzen çok tatlı çok şeker ama bir o kadar da saf benim free. Free’nin lise arkadaşı var ismi lazım ama hadi afiş etmeyelim. Bu kızla yedikleri içtikleri senelerdir aynı çok samimiler. Kızın hiç erkek arkadaşı olmamış. hep kızlarla. :)) ulan nasıl bir arzulamadır bu? ( ama free nin haberi yok )Yıllar sonra bir kız çıkıyor aniden ve gruptan uzaklaştırmaya başlıyor bizim olaya konu olan bağğyanı. Gelen kız çok zengin ve kültürlüde 4 dil biliyor, yurt dışında yaşamış, aslen izmirli. net’ten tanışıp arkidiş oluyorlar sonra bu kültür abidesi ama farklı arayışları olan kızımız bizim kızın karşı apartmanına taşınıyor. Bunlar işi pişirmişler. sonra birileri bunları görüyor taksim de uygunsuz vaziyetlerde. Allahım ya şimdide yurt dışına kaçıp evleneceklermiş yuh ulan dedim. Birde ben bunlarla tanıştım. daha olaylardan bir haberiz free nin de bir pok bildiği yok Beşiktaş ta buluştuk 5 kız. 3 onlar 2 biz bir gariplik var aralarında ama öyle bir şey olduğunu anlayamıyorsun ki. Öpüşen kanka olmuşlar meğersem. Sonra işin iç yüzü ortaya çıktı.birde o gün orda olan diğer kızda lez miş o kızda tam bir zamsalak hiçbir eykek kabul etmez zaten onu doğru bir tercih yapmış.
Bunları öğrenen free şokta beni arıyor ulan ben daha beter oldum birde hep beraber foto falan çektirdik ne malız he.. karılar iyi ki taksim de lez barlara falan götürmediler bizi bak hala gülüyorum:))


Sabah çok düşündüm dedim ya. gerçekten çok renkli bir çevrem var. kim kiminle nerede diye bir oyun vardı ben küçükken. Heh işte o oyun yanımızda halt etmiş. Yavaş gidelim kızlar bir gün biri bize çarpar neye uğradığımızı şaşırırız.

11 Haziran 2009 Perşembe

Yönümü Sana Çevirdim..

İçimde bitmek tükenmek bilmeyen bir hasret var. kime, neye, neden, niçin bilmiyorum ama varrrrr. İçim daralıyor,uykularım kaçıyor, kalbim sıkışıyor. Sebepsiz geliyor bunlar bana. her şeyin bir sebebi yok mu bu hayatta?? Vardır elbet bir sebebi. Şu anda anlamasam da vardır elbet. Sana sesleniyorum içimdeki sıkıntının sebebi. Sebebim olacaksın en sonunda. Neredeysen, kiminleysen, neysen ve kimsen dön yolunu değiştir bana gel. Adın aşksa ve ben artık ne kadar aşka inanmasam da; dön yönünü değiştir, yolunu değiştir bana gel bekliyorum seni.

Her şey kalsın
yalnız aşkla gel. sadece sana hasretim..

farkındayım çok feci bir ruh halindeyim.. :(
umarım geçicidir..

9 Haziran 2009 Salı

Bir Pazar Günü Sendromu..



Ölene kadar bekar yaşayacağım sanırım;

Arkadaşlar bu evlilik müessesesi ne ka zormuş allah aşkına. Düşün yani ben dış kapının dış mandalıyım o kadar illallah dedim bu işten.

Çok yakın iki dostumun düğünleri var haziran 19 da. Biri bebeklik arkadaşım, az evcilik oynamadık kendisiyle diğeri çok eski değil ama çok çabuk kaynaştığım bir insan evladı :)
( şu insan evladı lafını duysa alnımdan vurur beni. isminin dışında her hangi bir sıfatla çağırılmasına tahammülü yok).

Tam 2 aydır hayatımı onlara göre yönlendiriyorum. Hiç kimselere söz veremiyor kimselere gidemiyorum 7-24 beraberiz. Önce ev temizlemeye gittik sonra çeyiz yerleştirmeye ama bunlar bir günde bitmiyor tabi. biri bitiyor,başka bir yerde eksik çıkıyor. hadi bakalım hoba oraya yönel buraya git şunu yap bunu yap sekiz parçaya ayrıldık. En nihayetinde evin işi bitti. geçtiğimiz Pazar günüde alış veriş yapmaya çıktık düğün cicilerimizi alacağız.

Kadroyu sayıyorum size; peri, sedoş ve ben. Peri ile ben aynı yerde ateş ve barut gibiyiz zaten sürekli puhaaa puhahaha halindeyiz. Seda da canım benim bizden beter ama olgun abla tavırlarında. :) önce Beşiktaş’a bakalım dedik Sinan paşadan girdik büyük Beşiktaş ta durduk. bir dükkan bulduk evet güzel ciciler var burada daldık içeriye. çocuk beni görür görmez sen geçen hafta gelmiştin buraya demi ? dedi. Perinin gözler direk bana açıldı. :) bende yoo karıştırıyorsun en son 1 ay önce gelmiştim buraya hatta edepsizlik yapıp beğendiğim modellerin fotosunu çekmiştim.:)) sende kıl olmuştun bana dedim. Sonra biz dükkanı kapattık nerdeyse. İçeride bizden başka kimseler yok gelen geri dönüyor çocuk sadece bizimle iletişim halinde. peri ve seda çocuğa ne hakaretler orda olmanız lazım. Çocukta bizden beter. sedoşa tutuldu yaşını sormalar, evli misin bekar mısın soruları bir iltifatlar bir yağlamalar görmen gerek.

Sedoş bir elbise denedi yan taraftan kapanmıyor tutturdu ben bunu alacam. o arada bende diğer kabindeyim kızım bu olmadı türbe gibi oldum çok yeşil bu. mum yakarlar lan bana diye bir sesle bağrışıyorum. Dışarıda da peri :)) abi ben bu elbiseyi çok beğendim. siyam ama Naciye kafamı kırar bunu görürse. Neyse ben türbeyi bıraktım orda. sedoş başka elbise denedi ve aldı. Peri de Naciye tarafından ecelinin geleceğini bile bile aldı o beğendiğini. ( boş ver kuzum Naciye hep abartır zaten). Sonra çok sıkı bir pazarlığa oturduk bebeyi ikna ettik çocuk bir daha bizi görmek istemiyordur yüksek ihtimal. ( peri yediğin kazığı burada anlatmayacağım sen artık yazarsın). Peride çocuğu görmek istemiyordur sanırım:))).

Oradan çıktık benim hala bir elbisem yok. ayaklarımıza kara sular inmiş vaziyetteyiz şişliye çıkalım dedim. Piki dediler. vardık şişliye o mağaza dan bu dükkana, oradan oraya gezindik durduk neyse ki ben bir cici beğendim ve aldım sıra ayakkabıda ama önce yemek yememiz lazım benim karnım açken beynimde çalışmıyor çünkü. Oturduk en sonunda bir mekana ayaklarımızı kafamıza kaldıracağız neredeyse. Peri benim bir arkadaşımla buluşmam lazım diye sabahtan beri sayıklıyor. Bizde umursamıyoruz tabi saat olmuş 7. sonra yemeklerimizi yedik tutturdu bu ben eve gidecem. Ulan dur bir ayakkabı alacağız sonra hep beraber çıkarız dur bekle. Yok beklemedi bastı gitti. diyorum ki ona m.köye gelince beni ara ya da ben ararım aç telini meraklandırma beni. Peki dedi ve defoldu. Sonra biz ayakkabılarımızı aldık koyulduk yola. Bu salak peri kızını ara ara açmaz, ara ara açmaz birde bana emanet sayılır. Ettiğim küfürlerin haddi hesabı yok sinirimden ağlıycam o kadarım yani. Akşam saat 10 u geçiyo tık yok bunda.bari evi arim bakim dedim haberleri varmı.

SİYAM: alo nasılsın teyzecim yengem geldi mi? ( periyi korkudan soramıyorum ki ).
PERİ ANASI : hayır evladım gelmedi. peride yok siz beraberdiniz demi?
SİYAM : ( evet ama kaltak kızın bırakıp kaçtı bizi).evet teyzecim gelir birazdan yoldadır. ayrıldık biz anca gelir.

Dedim ve kapadım teli. sonrada pişman oldum. ya bu salağın başına bişey geldiyse kim bilir nerelere gitti. kur kur beynimi yedim.(malımı iyi tanıyorum çünkü biliyorum ki rahat durmaz). En sonunda msg atmaktan nefret eden insanı yani beni zıvanadan çıkartan periye msg yazdım “allahın kaltağı ulan hangi cehennemdesin eve de gitmemişsin çabuk aç şu telefonu”. Aradan yarım saat sonra arıyor beni ben kapının önündeyim evdekilere ne dedin?? Bende ki ses tonunu duyan mezardan kalkar. saydım sıvazladım kapadım sonra beni tekrar arıyor. Ya sen çok kızmışsın ya diye. İlk defa beni kendine karşı bu kadar sert gördüğü için durakladı bir an. Sonra ertesi günde buna tepkimizi koyduk tabi. Bide dalga geçiyor bizimle zilli. tepkili kalabalık diye. Bir daha aynı şeyi yap bakalım o tepkiyi bile aramazsan bende bir şey bilmiyorum. Kulağına küpe olsun bu dediklerim tamam mı peri kızı..

Bunun gibi bir peri 10 tane şeytana bedel yani...

29 Mayıs 2009 Cuma

Ben Söyleyeyim, Siz Dinleyin..

Sezen ablamız yine döktürmüş. Erkek olsam kesin bu kadının belalısı olurdum. çok güzel ve özel yahuu.
Ablamız İzmir’in kızlarını dile getirmiş. Vallahi İzmir kızı olasım geldi. “Savaşta da, aşkta da esaslıdır kadın duruşları.” Demiş sezen abla.


İzmir’in kızları bir elinde de cımbızları
Dişidir, anadır, efedir gidinin tatlı huysuzları
Çıktılarmıydı ipek çoraplarla kordon boyuna
Savaşta da, aşkta da esaslıdır kadın duruşları


Hiçbir topuk tıkırtısı bu kadarDavetkar çalamaz
Bir göz vuruşuyla yerle bir eder
Böyle bir şey olamaz


Körfezin yakamozu, yıldızı,
Keskin tuzu tadında
Parfümü meltem
Yasemenler açar balkonunda


İzmir’in kızları
Korku yok kitabında
Çal bre bir harman dalı,
Delikanlı makamında

İzmir’in kızları
Ayıptır söylemesi laf aramızda
Sevişe sevişe de ölür,
Dövüşe dövüşe de icabında
Baba sen de ne biçim takardın
Kısacık eteklerime benim
Merdiven altında
Dizimden belime kıvırıverirdim

Balkona çıkar makber okurdum
Köprü inlerdi
Öyle sert sert bakardın ki
Ay! zor yetişirdim

Baba sen anasına bakıp da
Kızını almayacaktın
Küfürlerine anneannemin
Öyle gülmeyecektin

Daha görür görmez
Cigarasını tellerdirdiğini
Şehriban Hanım’ın
Su yeşili gözlerine dalmayacaktın

İzmir in kızları çırasını yakar adamın.


İstanbul’un kızlarına da bir şarkı lüften lüftennnn sezen ablaaaa...

28 Mayıs 2009 Perşembe

BU DEVRAN HİÇ DÖNMESİN...


Aradan tam 13 sene geçmiş şimdi düşündükçe ne ka gülüyorum. Ne manyak bir kişiliğim varmış. Herkese saldır, saldıray siyam :))

bizim çok muhterem peri kızıyla yazları hep beraberdik. Halen daha farklı değil. yine hep beraberiz değişen yalnızca büyüdük. aramızda 5 yaş var. o zamanlardan belliydi bunun böyle zehir gibi olacağı ne ağaç tepesi bırakırdı ne çatı kenarları tam bir çita gibiydi. yolda yürürken göremezdik onu. Diyorum ya o zamanlardan belliydi bunun ceyn olduğu yanında bir tarzanı eksikti.


bir temmuz günüydü; çok sıcak yanıyoruz. Salik ağabeyimizle denize gidelim dedik. Salih benim kardeşim. Ona salik demekten zevk alıyorum. kızıyor ama ben yinede diyorum. Tam kapıdan çıkacağız, ahanda Naciye. anam dedim gir içeri şimdi periyi verecek bize. Dememe kalmadı siyammmmm siyammmm diye bir bağırma ama duymanız lazım o bağırmayı bir anacığım bir de Naciye. Küçükken hep annemin ses tellerini koparmak istemiştim. Neyse oralara girmim şimdi.

- biz annenle felancaya gidiyoruz peri sizinle denize gelsin.
- Yaa ama... bi şey olursa ona??
- Olmaz olmaz göz kulak olun ona.
- ( içimden ) hay aq
- (SALİH) ben giytmem kışım onunla yahat duymuyo o hiç.
- Yürü Salih yürü


Naciye periye yeni şort takımı almış mis miss yeşil şort takımı. o zamanlar moda herkeste var farklı renklerinden. Salih ile hiç anlaşamazdık ama konu başkasını alt etmek olunca hep hemfikirdik. Şöyle bir göz göze geldik. gözler kısıldı, dudaklar inceldi, bruce willis gülüşümüzü attık, birbirimize baktık ve sonra periye döndük. Tamam peri sende gel bizimle dedik. :))

Deniz kenarına indik yüzüyoruz falan. sonra biz Salih ile bir ara yan yana geldik. bizim oralarda kayıkların çekildiği çekekler vardır ve halatları hep ziftlidir. Salih e onları gösteriyorum benim salak kardeşim hem şapşaldır hem saf. Ne vay ya diyor? Ben gözümle kaşımla kaş göz zorla anlattım planı. Peri arkamızda çünkü. O da tehlikeyi sezmiş tabi Pusuda bekliyor. Neyse Salik ayağa kalktı ziftli halatları perinin üstüne sürdü. Ama benim sevincimi görmeniz lazım öyle bir bakış attım ki ona hani bak bir daha bizimle gelme dermiş gibi. Bu tatlı cadıda ağlaya ağlaya eve çıktı. birde üstünü kirletti diye Naciye sıçmış çarkına. Biz sonra eğlenmeye devam ettik sonra salik ağabeyle başladık kavgaya çok geçimsiz çok felakettim yahu küçükken.


Perim her defasında bunları yüzüme vurur durur. tamam kuzumom özürler diledim defalarca. zaten sonra Naciye anneme söyleyince dayağımı da yedim. yinede YEŞİL ŞORT TAKIMI alacam sana söz verdim kuzum. Gelme artık bu ka üstüme yaw..

27 Mayıs 2009 Çarşamba

YİTİRİLMİŞ YAŞAMLAR.!!


İçim bir hoş, bahardan mıdır bütün bu yorgunluk ve sarhoşluk? Bu gün bütün bir gün gezmek istiyorum sahil kenarlarında. Denize karşı türk kahvesi içmek ve sigaramı derin derin içime çekmek istiyorum. Martıların kanat çırpışlarını seyretmek istiyorum balıkçıların ağlarının üzerinde. Derin derin içime çekmek istiyorum marmaranın kokusunu. Gözlerimi kapatıp hayal kurmak istiyorum. Sonra aylardır ağlayamadığım kadar ağlamak, hepsini bir seferde dökmek istiyorum gözümdeki yaşların. Sebepsiz hiç bir sebep yok aslında beni ağlatacak. Ama istiyorum istiyorum işte. bir keman sesi duymak istiyorum. Arkasındanda, ona eşlik eden bir piyano. gün batımına kadar olduğum bankta kalmak ve önümden geçen bütün insanları izlemek istiyorum. Bu gün bunları istiyorum İSTİYORUM işte...


Yıllar önce beşiktaş sahilinde oturuyordum. Aynen bu yazdıklarım gibi bir gün geçiriyordum.
Bankta oturmuş bir yandan kahvemi içip bir yandan sigaramı tütürüyordum. Birazda sulu gözlülük yapıyordum. O sıralar her olaya ağlar vaziyetteydim zaten. Derken yanıma yaşlı bir teyze geldi. Yaşlı dediğime bakmayın son derece bakımlı ve kibar son istanbul hatunuydu o. Beni öyle öhü öhü görünce kadın acıdı sanırım halime. ( sonra konuşmaya başladık).

- oturabilir miyim?
- Buyurun tabi.
- Neden gözlerin kızarmış bakim senin
- Sizce??
- Kim üzdü seni bu kadar ?
- Kimse üzemez beni
- Peki neden bu göz yaşların
- Şerefsiz ç...... yüzünden.( dedim ama pişmanda oldum sonra ya herifin tanıdığıysa)
- O kim erkek arkadaşın mı
- Evet öyleydi ayrıldık.
- Bak güzel kızım seni ağlatan bir erkek zaten seninle olmasın. ilk göz yaşında senin onu bırakman gerekiyordu.
Dedi bana..
bak sana kendi başımdan geçenleri anlatayım da bir daha bu sebeplerden ağlamayı bırak emi güzel kızım dedi. Ve başladı anlatmaya.

Bundan çok uzun yıllar önce küçük bir sahil köyünde yaşıyordum. Severek evlenmiştim Kocam çok alkol kullanıyordu ve her gece arkadaşlarıyla içmek için eve geliyorlardı. Köy dedikodu yuvasıydı eve gelenlerde cabası oldu benim için. Ben onlar gelince hep kendi odama çekilir saatlerce ağlardım. nedense kocamı da bırakamazdım kimsem yoktu bu hayatta çünkü. Sonra iki çocuğum oldu. ama gel birde bana sor ne zorluklar çektim neler gördüm ne dayaklar yedim. kızım 3 yaşındaydı, oğlumu yeni dünyaya getirmiştim. Derken günlerden bir gün kocam yine o alkolik arkadaşlarıyla beraber eve geldi. İçlerinden biri vardı ki hepsinden kötüydü. İçip içip sızmışlar kocam dahil hepsi. bu pislik herif yanıma geldi saldırdı. yapma etme desemde yapacağını yaptı. Nefret ettim o andan sonra bütün erkeklerden. 2 çocuğumu da bırakıp aldım başımı gittim oralardan. Ama felek rahat durmuyor ki ( işte burda koptum “felek rahat durmuyor ki”) hiç bilmediğim bir şehirdeyim birde istanbul bu şehrin adı. Gencim, güzelim. Bir iş buldum kendime patronum rahat bırakmadı çıktım. kaldığım pansiyonda ki kadın mamaymış ondan kurtuldum. Ama yetmiyor tabi, sadece 2 kötü yok koca şehirde. kadın başına, başa çıkamıyorsun bu soysuzlarla birde felek vurmuşsa sana daha da bir şey kalmıyor zaten. Hayat kadını oldum en sonunda yıllarca midem bulana bulana yaptım bu pis işi.

Siyam : peki çocuklar ?

Her yıl gittim onları görmeye. uzaktan izledim. beni hiç tanımadılar tanımasınlar da zaten bende böyle olsun istemedim. Dedim ya felek rahat durmuyor işte.

yıllar bir birini kovaladı ben en büyüklere oynadım ve mamalığa kuruldum. çok zenginim artık ama içimin acısını ne para ne pul hiçbir şey dindiremez. Hala onları izlerim uzaktan uzağa. İkisi de anaları gibi kadersiz biri esrar işine girmiş diğeri bir adamın kapatması olmuş. İkisi de beni öldü biliyorlar öylede bilsinler.

Eee işte güzel kızım böyle bu teyzenin hikayesi dedi bana gözlerim kan çanağına dönmüştü. Ne diyeceğimi bulamadım ve biraz daha sohbet edip vedalaştık.

Telefonunu verdi bana, ama hiç cesaret edip arayamadım. 3 yıl geçti aradan bugün aramak istedim onu çünkü kim olduğunu çok iyi biliyordum artık ondan zarar gelmezdi. Hem bende büyümüştüm kandıramazdı beni. Aradım.. telefona çıkan bayandan istedim..
1 yıl önce vefat etmiş kendisi inanın çok üzüldüm ne yaptı acaba gittimi tekrar terk ettiği diyarlara.


BENİM SON İSTANBUL HATUNUM, NURLARDA YATARSIN UMARIM EBEDİ ALEMDE....

18 Mayıs 2009 Pazartesi

Bim..Bam...Bommmm...


Aşık oldum !! bim bam bommm....

Okuyucu, lütfen bana götünle gülme bu yazdıklarımdan sonra. :)

Cumartesi akşamından beri içim bir pır pır. insanlar normal insanlara aşık olurken yani ulaşması erişmesi en kolayına. hiç olmazsa konuştuğu dili anladıklarına . ( ben her zaman zoru sevmişimdir ama ). Gittim Alexander Rybak ‘a aşık oluverdim. O mu kim ? eurovision birincisi (Allahım sana geliyorum ) o ne şeker bir surattır, o ne şirin bir gülümsemedir, nasıl bir keman çalmaktır. Offf dedim vallahi.

Alex imin bütün hayat hikayesini okudum. Karar verdim ona iskender diyebilirim artık ( ruh halim iyi değil farkındayım ).:)) neyse iskenderim benden küçükmüş ama olsun önemli değil. zaten tek başıma yaşamıyor muyum bu aşkı? Varsın bebe olsun. imkanlı bir aşk olsa bile, isterse 5 yaş küçük olsun kapardım bu bebetoyu. Sabah 9 dan bak saat kaç hala aynı şarkıyı dinliyorum ( Fairy tale ). Doyamadım henüz. doymakta istemiyorum zaten. Bileydim ah bir bileydim böyle olacağımı izlermiydim o eurovision nu

Arkadaşlara, madem imkansız bir aşka tutuldum bir teselli için insaniyet namına bana bunun bir kopyasını bulun diye msg atar durumdayım. lütfennn... :))) farkındayım şizo bir durum yaşıyorum. ama kendime hakim olamıyorum.


Lütfen okuyucu halime gülmeyi bırak. bir çare bul derdime.. :))

14 Mayıs 2009 Perşembe

Evlilik Ve Bilinmeyen Ömrü ???

Evliliğin ömrü kaç yıldır ??
Neden bu kadar basit olayları sorun ediyoruz? Neden bu kadar kolay harcıyoruz zamanı? Zaman mı çok çabuk geçiyor yoksa biz mi tüketiyoruz onu? Dünya mı daha kötü yoksa bizim bitmek tükenmek bilmeyen isteklerimiz, şehvetimiz, şöhretimiz, namımız, aşırı talep duygumuz mu?
Daha evlenmeden evlilikten korkar olduk çoğumuz ve çoğumuzun kendine göre haklı sebepleri var. En yakınlarıma bakıyorum bir halta yaramazlar. çevreme gözlemliyorum hepsi birbirinden bok. Evlenen arkadaşlarım var henüz altı ay olmadı tutturmuşlar boşanacağız diye. ulan neden? cevap hep aynı hıh sevgi eksikliği var ( ananın bir yeri var) hatunlar sürekli canım cicim olsun istiyor. Olmaz kızceler olmaz böyle biraz rahat bırakın o sümüklü beyleri onlar zaten sevgi gösterisinde bulunmada (–)sonsuzdalar. sıkmayın onları, sevginizi vıcık vıcık yaşamayıverin canlarım.

Boşanma olayları o kadar arttı ki 1 haftanın içinde (bak henüz hafta bitmedi) 2 tane boşanma haberi aldım. Ve bu insanlar 55 yaşında ikisi de 30 yıllık evli birinin karısı manyak şizo. Diğerinin kocası yer elması yemediği nane kalmadı. Herkes biliyor ama o kendini kamufle etmeye çalışıyor. yemezler anam babam yemezler. Dün beni arıyor yer elması. olan bitenden haberim yok tabi. Bende çok muhterem insanlarla oturmuşum çay yudumluyorum :)
Gelemem elma bey, arkadaşlar var dedim. küt o geldi uzun zamandır görmüyordum. Bir deri bir kemik kalmış.bir ara gittim yanına başladı anlatmaya hem anlatıyor hem de timsah göz yaşları. Bende bir yandan gülüyorum salak gibi aklımda milyonlarca düşünce :) anlattı anlattı hayırlısı olsun dedim sonra ayrıldım yanından. Sabah işe geldim birde ne duyayım iş yerinden bir ağabeyimiz mahkemedeymiş 2 gün önce bir şey yoktu. Meğerse bunun şizo karısı sürekli hayaller gören. (Adamla 9 yıldır aynı yerde çalışıyoruz çok konuşmasından başka hiçbir falsosu yok. Maaşını alır kadının eline, 3 ev 1 yazlık kadının üstüne. kadında bir çene bir çene, o kadını sok içeri kendin balkondan atla. anacım olmaz böyle bir şey mikroyu ararsın yeminle).

Neyse sen bu deli şizo mart ayında kocasına boşanma davası aç. adamın haberi yok tabi .sonra celp eve gelince sakla onu bir güzel, dün akşam göstermiş dava açtım diye. :) şaka gibi . bugünde mahkemeye gittiler. Hakim sormuş bizim ağabeyimiz hiçbir şey talep etmemiş ( soksunlar sana dedim ) valla dedim en sonunda yüzüne. kal geldi çalışmışım didinmişim kaltak karı yiyecek onları (titerler hepisini).


Velhasıl boşamış hakim bayan bunları.ne kadınlar varmış ya. demek ki senelerdir mal-mülk için durmuş adamla .kime güveneceğiz şimdi? zaten güven duygusu sıfır olan bir kişiliğim, bunları duyunca iyice güven yerlerde. 30 yıl ya 30 yıl koynunda yılan beslemek buna denir. yılan bile olamaz böyleleri . onun bile bir asilliği var sinsice yaklaşmıyor o hayvan önceden haber veriyor tıs-lıyor ses çıkartıyor.
Bir sabah 30 yıl boyunca uyuduğun yataktan kalkıyorsun, tek celsede boşanıyorsun ve bir daha oraya ayak basmıyorsun. bütün düzenin alt üst oluyor. Ne bu yaaa ( o kadını verin bana parçalıyacağımmm)

Rabbim hepimizi böyle iki ayaklı sürüngenlerden korusun (amin)...

13 Mayıs 2009 Çarşamba

Olmak ya da O-la-ma-mak


Sevgi arsızım, hayallerimi senin için deşifre ediyorum. :)


Hiç bitmeyen bir hazinem olsa ve çalışmasam. her gün farklı yerlerde uyansam. beni hiç kimsenin tanımadığı yeni bir hayata başlasam ve mimlendiğim anda tekrar tekrar başka yerlerde yaşasam. İstediğim yere gidip kendim için orayı kapatsam, sabaha kadar içsem içsem deli gibi sarhoş olsam. klozette gözümü açtığımda karşımda kimse olmasa. sürekli farklı insanlar tanısam ve sıkıldığım anda arkama bakmadan defolsam. Kafamda belirli bir düğme olsa ve istediğim anda o düğmeye basıp reset atsam. Hiç bitmeyen bir sigaram olsa ama para vermeden alsam. Sağlığımı hiç kaybetmesem.Dünyada ki bütün çocuklara ve yaşlılara yardım edebilsem ama ismimi hiç bilmeseler. Sonumun ne olacağını düşünmeden yaşasam.Rahmanın sevdiği bir kul olabilsem ve sidre-i mümteha ya çıksam. orada hayranı olduğum Cebrail (a.s) görebilsem. Kafamdaki tuhaf sorulardan cevaplarını alarak kurtulabilsem. ne yaptığımı bir gün bile sorgulamadan yaşasam.insanların zihinlerine girsem, düşüncelerini okusam ve tehlikenin nereden geleceğini anlasam. Beni olduğum gibi kabullenecek ve benimde kabulleneceğim birini bulabilsem. Siyah bir gelinlik giysem ve kızımın adını gece koysam. Aradığımın ne olduğunu kendime her sorduğumda doğru cevabı alabilsem. Kendime tahammül edemediğim anlarda dondurulsam ve belirli bir saat sonra tekrar kaldığım yerden devam etsem. Çok konuşan insanların ağızlarını japonla yapıştırsam ve karşılarına geçip küfür etsem. az ve öz konuşmayı öğretebilsem. 4 yıl öncesine dönebilsem ve o şapşal sevgiliyle tanıştığım gün ayrılsam. Kimseyi aldatmamış olsam M...S...Ç... :)
Yaptıklarımın diyetini bir bir ödedim artık mutlu olsam....

Biraz daha yazarsam hayalleri değil pişmanlıkları yazacağım. Bana fazla gelir hepsi sanırım.

12 Mayıs 2009 Salı

Kelimelerin Yetersiz kaldığı Adam..


Ne istiyorsunuz benden ya.. Ne var siyam siyam ??

Bensiz bir şey yapamayan bir patronum aynı zamanda birde iş arkadaşım var. Evde annem ve kardeşim, söyleyin ne istiyorsunuz benden??? Çok sevdiğim ismimden nefret ettirdiniz be yeterin. Rab adına lütfen adımı-sanımı unutun yeterinnnn yeterrrr...
Kusura bakma okuyucu yine balatayı yaktım. Ama haklıyım da tam iş yapıcam oturuyorum mikro ( patronum ) sesleniyor. Siyam bakabilir misin? İçimden ne var ulan diyorum. Sonra, geliyorum mikro bey :) Rab cezalandırsın seni gözün çıksın inşallah. ( Amin ) Gidiyorum yanına herifte tık yok. Evet mikro bey diyorum herifte tık yok. sonra yerime geçiyorum. Tam sulu beyin bu herif. beni görmeden yapamıyor. Neyse yerime geçiyorum tekrar o içler acısı ses
Siyammm (ananın örekesi ne var)??? kalkmıyorum bu sefer o hala sesleniyor bende geliyorum diyorum ama gitmiyorum. Böyle bir şey var mı Rab adına ?? bu türün sonu bu adam. Saat tuttum 12. dk da ayağa kalktı yanıma geldi seni çağırıyorum neden gelmiyorsun?Bendeki cevap, tam 3 defa yanınıza geldim sesiniz çıkmadı iyimi siniz siz. :))

_ Aa ne zaman geldin?
_ ilk çağırdığınızda geldim sesiniz çıkmadı diğer ikisinde de geldim ama sesiniz çıkmadı sonrada kalkmadım bir daha.
_ Allah Allah fark etmemişim. ( yuh ya fark etmemiş )
_ peki ne diyecektiniz
_ boş ver hallettim ben. ( yalan vallahi billahi yalan canı sıkıldıkça siyam diyor )

İnsan yanına geleni fark etmez mi? Delirtiyor beni. Bir olaya transa geçiyor sıkışınca siyam diyor. Sonra saçma bir şey olduğunu anlıyor ama söylemiyor da susuyor, işine devam ediyor. Katil olmadan emekli olursam buradan ne ala bana. Bu ne ki birde konuşma özürlü her duruma (şey) diyen bir tip ne bu şey?? Kimsenin bir bilgisi yok henüz kendinden başka kimse bilmiyor .

MİKRO : cemal oradan şeyin içindeki şeyleri versene.

CEMAL : neyin içindeki ( neyin içinde olduğunu bilse gerisi gelecek. cemal (şey) çözücü oldu artık)

MİKRO : işte orda şeyin içindeki o şeyyy ( bak hala ne olduğu bilinmiyor sadece (o) olduğu biliniyor neyse o )??

CEMAL : Ne o mikro bey

MİKRO : her şeyi ben mi göstericem size ya. diyip.. (kalkar ve kutunun içinden zımba tellerini alır).

Şu bombayı okuyun birde lütfen ; ( ve nasıl bir konuşma kabiliyeti var anlayın ).

__ li li lii li li li liii :))) telefon çalar.

Telefonu iş arkadaşlarımdan biri açar. Arayan..( her hangi bir sağlık sigortası yapan kurum )


__ alo.. iyi günler bayım, yetkili biriyle görüşebilir miyim?
__ bir dakika hemen bağlıyorum ( bağlama falan yok tıpış tıpış telefona gelecek). :))

mikro bey bir dk bakabilir misiniz sağlık merkezinden arıyorlar. :) ( sağlık merkezi )

Mikro : Ne istiyorlarmış

Arkadaş : Ne ile ilgiliydi konu

Sigortacı : sağlık sigortası yaptırmayı düşünüyorlar mı diye kendilerine soracaktım

Arkadaş : aynı notu mikroya iletir.

Mikro : hayır hayır istemiyorum kapa telefonu diye bağırır.

( bu arada ben içeride yarılıyorum. :))) Bizim salak abizim de istemiyolarmış diyip kapatır. Karşı taraf anlayamaz sanırım ve tekrar arar bu sefer mikro bakar telefona).

Mikro : alo...

Sigortacı : efendim, ben sizi sağlık sigortası için rahatsız ettim yaptırmak istemisiniz ?
( mikroda ki cevabı duy yarıl :)))) Ortağıma sormam lazım. (puhahahaha) koptum orda ) abi senin salık sigortandan ona ne )

Sigortacı : ( telefondaki bayanda benimle aynı düşüncede olacak ki ) affederseniz bayım ortağınıza sigorta yapılmayacak. sizin için aradım ortağınızı ilgilendirir mi ki? diye sorar.

Mikro : ( aldığı bu cevap ve soru karşısında yıkılır ve konuşma özürlü olduğu için direk saldırıya geçer). Çok yüksek bir sesle istemiyorum sigorta falan diyip ve arkasından bir sürü şey sayıp (nedense bilinmez )?? bayanın suratına telefonu kapatır.

Aradan 5 dakika geçer ....

Lilililiii lilililiii

Bu sefer ben bakarım o telefona

Siyam : alo

Sigortacının şefi :) : mikro beyle görüşebilir miyim?

Siyam : ( telefona gelmeyeceğini bildiğim için) mikro bey az önce çıktılar bayım ne ile ilgiliydi

Şef : mikro beye lütfen iletin kendisini hakaretten mahkemeye veriyoruz. Kimseyle böyle konuşamaz benim elemanım tam 5 dk dır ağlıyor :))) ( abla yeni mi başladın o işe? Hayatta mikrolardan daha beterleri var mikro ne ki adı üstünde mikro o )

Siyam : tamam ben kendisine iletirim.

Mikroya söylerken onun ve benim surat ifademi görmeniz gerekiyordu. yemin ediyorum altıma edecektim gülmekten tam bir bombaydı yani.
İşte böyle okuyucu, delilerin içinde kaldık anlayacağınız mikronun maceraları bitmez cilt cilt. bakalım hayırlısı ne yapacağız bu adamla zaman neler gösterecek bana..

8 Mayıs 2009 Cuma

Biri Onu Durdursunnnn....


Biri şu müziği kapatsınnnn.!!

Etrafımı, güzel ülkemin güzel karadeniz yöresinden, hiç sevmediğim trabzonluları sardı.. help help.. ( bu benim kişisel düşüncemdir. Kimse üstüne alınmasın. Bende böyle değildim elbet bütün suç o mikro nun ).

Kim mi bu mikro ? benim patronum. Rabbim düşmanımın başına hemen versin. ölüm sebebi bu adam. Salak saçma soruları, ukala davranışları, hiçbir bok olmayışı ama kendini nimetten sayışıyla, beyin ve omurilik ten sinir sisteminize yayılmaya başlıyor. Sonrada, önce sinir sistemini felç edip ardından beyin hücrelerinizi yok ediyor. Sonra mı ?? ( puffffffff) atom bombasından daha etkili her ülkeye bir tane kronlamak gerekir ( yetkililere duyurulur).
9 yıldır aynı yerde çalışıyorum. Görün ne kadar istikrarlı olduğumu :) (sadece iş konusunda böyleyim itiraf ediyorum ). 2 yıl önce çok sevdiğim patronum baba dediğim adam vefat edene kadar, her şeyim bütün yaşantım süperdi. Çok iyiydi rahmetli. Bir dediğimi iki etmez, her konuda yardımcı, sırdaş, akıl hocamdı benim. ( nerden geldi bu mikrooooo) önce bir dost gibi yaklaştı içimize sonra teker teker tüketmeye başladı bizi. ( o kadar doluyum ki ona ne yazacaktım neler yazıyorum ). :))
Evet kapatın şu müziği yeterrrr .. ulan beyin diyolar buna , kulak diyorlar yeterin uleynnn ( desekte nafile ) sabah saat 9:00 da başlıyorlar karadeniz tv akşam 18:00 e kadar. Tabi böyle olurum. Sorunlu, ota-boka saran deli gibi bir şey ahh ahh yedirdiniz lan bana yeminle yedirdiniz beynimi.
___ şuramdan öp beni, buramdan öp beni yok olmaz oramdan öp beni diye bir şarkı.

Rabbim belanı versin ( selamın kavlen ) ulan senin şarkı anlayışının tee içinee emi. Oramdan öp beni yok şuramdan öp beni.. arada ( hihu hihu hihu hu hu hu ) diye sesler geliyor.

Siyam : cemalll gel bi buraya

Cemal : geltim :)

Siyam : kim ula bu yeni birimi? :) ( bende onlarla böyle konuşuyorum artık ) :))

Cemal : yok ya bu Rizeli ( Rabbim ya neredeyim ben ? Kamera nerde el sallıycam cevaba bak bu Rizeli ).

Siyam : abi onu sormuyorum. Bu adamı yeni duydum kim bu ? ( iki yıldır ilk defa yeni dikkat etmişim meğer )

Cemal :cimilli bu ya

Siyam : cimilli mi ? ( dur gülmek istiyorum youtube dan bakayım bi )

Açtım izliyorum. Rabbim cezamı versin herkese öneriyorum izleyin ve yarılın. Herifin tipten, yok hiçbir yerde. ben daha görmedim. Neyse anlatmıyorum izleyin görün (cimilli öp beni ). Yani nasıl bir olgudur bu aşk-ı memnu kadar komik o kadar diyim ( HASET HİZMETÇİ ŞÖFER ‘e HASTA –ŞÖFÖR BOYNUZLU ADNANIN KIZINA HASTA- SALAK ENİŞTE PEYKERE HASTA – PEYKER BEHLÜLE HASTA ) gibi .;)))) yarılıyorum bu topluluğa .
KAPAMAYIN ULAN MÜZİĞİN SESİNİ GÜLMEK İSTİYORUM KAPATMAYINNNN... vazgeçtim

6 Mayıs 2009 Çarşamba

Bir böcek olsam !!


Bir böcek olsam;

Düşünüyorum da herhangi bir böcekle aramda düşünmekten başka ne fark var ? Çok samimiyim sadece düşünmek başka ne farkımız var görünüş dışında???
Arayış içindeyim inkar etmiyorum ne aradığımı bir ben bir de rab biliyor. Sürekli sorular içerisindeyim. Hangisini yapmalıyım acaba? Koşulsuz, sorgusuz, sualsiz iman ettim tamam. Ama ne yapıyorum? hiçbir şey, kim için yaşıyorum? Kendim için bile düzgün davranamıyorum ailem benim için ne yaptı? hiçbir bok. ben onlar için ne yaptım kendimce çok şey ( ama kendimce). İman ettim dedim ( he dedim ) bu iman ettim demekle oldu mu yani? Ne yapıyorsun kızım siyam nefsini yen artık, onun içinde (Rab) bir şeyler yap. nefsin için bile hiçbir şey yapamıyorsan bari onun için yap.hayatta her şeyi yarım bıraktın ne boka yaradın? Elinde, işin dışında başka neyin var kendine ait ( hiçbir şeyin yok ) ee ne halta yarıyorsun sen o zaman ye, iç, gez, toz , eğlen güzelim gününü gün et. Anamızın dediği gibi evi otel olarak kullan. ( beynimi havalandırasım var yine ) sonrada deki ben ne halt ediyorum? (Kendine gel güzelim kendine )
En kötüsü de her şeyin bilincinde olup bir halt yapmamak. Her şeyi bilip de gözümü bu konularda sımsıkı kapamak ( sanırım cezalandırılıyorum ) aslında biliyorum o böcekle aramdaki farkı ama kolumu kaldırıp bir hamle yapasım yok. Rahman benim yardımcım olsun işim zor. Akşam akşam başladım yine artık bu gece sabah olmaz :(

Algıda Amcıklama ?!!


Bu aralar sürekli bir uyku hali söz konusu. Depresifleşiyorum sanırım. Normal insanlar saldırgan olurken ben uyku halini seçiyorum.( Rabbim muhafaza saldırgan olsam adam kesebilirim zannedersem ) evet evet normal değilim ben. Beynini açıp havalandırmak isteyen birini tanıdınız mı hiç? Bu türün tek üyesi benim :)

Çalışmam gerek, sürekli msn yanıp sönüyor iş yapamaz durumdayım. Sürekli bir konuşma isteği, sürekli küfür etme ve sövme isteği içimde. İş arkadaşım tam bir mukoza. Salgılarından bir ağ yapmış kendine örtmüş bütün uzuvlarını sabah günaydın akşam iyi akşamlardan başka, arada iş dışında hiçbir ortak paydamız yok. bir iki laf et bir konuş. 1 yıldır böyle gerisini sen düşün yani.

Bunları düşünürken, arada ders çalışmam gerektiğini de düşünüyorum. Ders çalışma sorunumda var tabiki. Konsantrasyon sıfır hatta sıfırın altında –1 den 100 e kadar götürebilirim. Neyse bir hafta önce keşfettim yolculuk sırasında algılarımın açıldığını sessiz ortamda algıda sorun yaşıyorum.( bu genetik kimyayla ilgili bir şey sanırım hala çözmüş değilim ). Sabah işe gelirken otobüste başladım ders çalışmaya. Davranış bilimleri diye çok kolay gözükmesine rağmen 10 öğrencinin 7 sinin kaldığı siktiri boktan bir ders. Abicim, zaten davranıştan bütün yaşantım boyunca sınıfta kalmışım birde bu ders çıktı başıma banane monoküler ve binoküler ipuçlarından başladım mı otobüste gülmeye tek gözümü kapatıyorum nesnelere öyle bakıyorum ( hahaha bir gülme ) sonra açıyorum (hahahaha bir gülme daha ) yanımda ki amca ne var ne gülüyorsun der gibi yandan yandan bakıyor. Altta kalır mıyım zaten davranış sıfır. Baktım amcaya gözümle bir işaret yaptım o anda kontrast bir olgu içindeydim farkında olmadan ( bu arada baya ilerletmişim bu bilimi ) :)) amcada algıdaki o üstün seçiciliğiyle hemen kaptı olayı. Hayırdır kızım ne gülüyorsun kendi kendine dedi aha amcaya bak, yaşlılık işte konuşmaya yer arıyor.( dedim salakça içimden ). Kim bilir ben ne halde olucam. :( Allahtan inmeme çok az kalmıştı da amcayla muhabbeti çok uzatmadık. Bir kaç dk sonra düğmeye bastım şöför kapıyı durakta açmadı ( belli ki algıda amcıklama yaşıyordu ). Bende tabi çok yoğun bir duygu haliyle ( eee tam 2 saattir güdüler ve duygularla ilgileniyorum). şöför bey algıda amcıklama mı yaşıyorsunuz durağı geçtiniz diye yüksek sesle içsel bir düşünce gerçekleştirdim buna davranış biliminde ne diyorlar bilmiyorum ama bir daha 25 E ye binemeyeceğimi biliyorum :(

5 Mayıs 2009 Salı

Anlamayana ANLATMIYCAKSIN ;)

Anlamıyorummmmm... evet anlayamıyorum sizi hem cinslerim nasıl bu kadar salak olabiliyosunuz ya.(bende bir defa yaptım ama dersimi aldım sonuçta ) hele sen hele sen o kadar darbeden sonra ne halin varsa gör be güzelim ne diyeyim sana üryan geldin üryan gidiyorsun ( bak kalktım ayağa alkışlamaya başladım yaptığın saçmalıkları ).

Tamam her şeyi yedim yuttum ( ay beynim yerinden çıkacak ) bu ne sevgiymiş be hemen kabullendin. Her şeye bir bahane üretmiş sana nasıl olsa. Adam eski eşiyle barlarda, yemeklerde birde üstüne üstlük telefonda beraber fotoları ( ulan neresi kabullenilir bunun ) hala anlamış değilim. Herifteki cesarete bak yemiş yiyeceğini birde utanmadan fotoları saklıyor. Bu salaklıkla o resimleri nasıl yakalamış olmalısın acaba ? ben bir tahmin edeyim

H...LL J : AŞKIM ( mıçayım aşkına ) telefonuna bakabilir miyim ?

( kendine güveni olmayan hem cinslerimizin yaptığı gibi ) ulan madem kabullenicen neden bakıyorsun kıt beyinli.

E..H..N J : Neden hayatım ( allah cezanı versin seninde ).

H..LL : bakmak istiyorum tatlım

E..H..N : sen bana güvenmiyor musun tatlım?

H..LL :güvenmez olurmuyum kuzum ama bakmak istiyorum işte ( ne güvenmesi oğlum. hayyatta yediği kazıkları yeni başladı mıçından çıkartmaya ).

E..H..N : hayır olmaz özel eşyalarımın karıştırılması sevmiyorum biliyorsun ( yalannnnnnn)

H..LL : Yaaaaa... ( orda nasıl olduysa bizim üryan çirkeflik yaparak alır teli).


Rabbim, ondan sonra kıyamet kopar. Yüzünün rengi atar. Bağışlayacağını bile bile bitsin der.( içindende dua eder hemen tamam demesin yaa). Allah aşkına okuyucu bi hak ver bana.
Sonrada gelir bana ağlar ulan sen bunların hepsini istemişsin bu kadar taviz, bu kadar şevkat al sana bir aldatılma vakası daha. bide diyor ki ama çok pişman bana şans vermemi istiyor. (öhüöhüöhüü) kızım sen akıllanmazsın ne halin varsa gör dedim. bana küstü (hadi bide buradan yak şehzadem )

Hayatta yediğimiz kazıkların toplamı tecrübelerimizdir. Ama aramızda kazıklardan ders almayanlar gözlerini kapatıp yollarına devam edenler var. Ne desem boş onlara. Bana anlatma tatlım git ona anlat bunları. Git hatta ağla ona affet beni neden o telefonu istedim de. Sonra siyam ı çekiştir hep bizi kıskanıyor de ( yuhh be sana )

BEN GÖZLERİMİ KAPATARAK YAŞAYAMAM kusuruma bakma kuzu..

ANNEM VE STRATEJİLERİ :((

Annelerde bir torun torba(?) sahibi olma merakı vardır.Biz avazımız çıktığı kadar bağırsakta ‘anne benim koşmam gerek istemiyorum çocuk bakmak,bide sana torun gerek istemiyorum çocuk bakmak’ şarkılarını tüttürsekte bıkıp usanmazlar.Anne olunca anlarsın=)sana annemden bahsetmek istiyorum.Canım annem güzel annem.Benim annem tam anlamıyla bir kaçık gerçekten, annemi tanıyanlar iyi bilir.

17 yaşımdan beri beni evlendirme derdinde bir gün bile usanmadı bıkmadı.Kendi otuzunda evlenmiş çok şey görmüş geçirmiş (feleğin çemberinden geçmiş) diyelim duymasın kafama sıçar. Nerde eylem, boykot var anam orda öyle biriymiş yani.Ruhunu yiriin senin ben be!
Bırak beni diyorum hayatımı yaşamak istiyorum hemen tepeme horoz gibi tünüyor her lafa muhakkak cevabı var.



-Anne ben artık seninle yaşamak istemiyorum

-Tühh yazıklar olsun sana,sütümü helal etmem,emzir büyüt gözünü oysun!

-Kendi hayatım olsun istiyorum kazık gibi oldum ama ya

-Çık gözüm görmesin seni edepsiz,münasebetsiz.


hergün belirli periyotlarla (bu periyotlar çok kısa sabah evden çıkarken akşam eve döndüğümde ) sürekli kavga halindeyiz.Çemkiriyoruz ne güzel,ne güzel.Bütün erkek arkadaşlarıma potansiyel damat adayı diye bakıyor.Şimdilerde favorimiz komşunun oğlu.’camdam cama aaaa camdan cama aaa aşık oldum ben sana’ bak şarkımız bile hazır hem.
takmış çocukluğumuz beraber geçmiş,anası babası belli.Uzağa gitcen ne olcak falan filan işte.



-Ya anne olur mu ya abi diyorum adama?

-Neden olmasın ki bak gibi olur

-anam babam olmaz çok süzük o çocuk

- iyi işte iki süzük iyi anlaşırsınız.

-Annem gencim güzelim işim gücüm yerinde evlenip erkek kahrı çekmem ben evlenmem,çok istiyorsan kendin al!

- utanıyorum senden valla billa.Mezarımın başına getirirsin artık torunlarımı.


Duygu sömürüsü devreye girer tabi.kime anlatıyorum o sürekli bir konuşma halinde,bıtbıtbıtbıt.. öyle böyle komşu oğlunu atlattık şimdi ki adayımız iş yerindeki iş arkadaşım cemil.Velhasıl kelam çok iyi biri ama sadece iyi biri bu kadar yani.Aslında annemden sonra bi an için alıcı gözüyle baktım.Gözüm çıksın o ne be öyle.bende duygular ölmüş evliliğin e sini bile düşünmüyorum kimseyle,etraf aldatılan kadınlarla dolu.Bide ben yer teşkil etmeyeyim demi ama ne alemi var şimdi? Feriştahı çıksa karşıma olmaz.


Unutulmayacak geçmiş bir aday daha.Anne vazgeç duy sesimi.Banyo ciflemeye razıyım ben .





geçen sene kendi grup arkadaşlarında birinin kardeşi varmış.Tam dişine göre maşala maşala tütütütü!

-ah evladım çocuk doktor hemde, çok iyi ah bir görsen.

(lan doğru olabilir mi diye kuduruyorum,acaba hani
nasıl ballandırıyor ama neredeyse ağzının suyu akacak. Bendede ampül yandı hemen,ahanda kurtuluş yok lan pes dedim).

- madem aşk yok bari mantık evliliği yaparım,anlat bakalım dukturcumu.Bir an bende uydum anneme.Yuh sana siyam yuh işte sana.


-anlatmaya uzun boylu esmer hafif saçları yok.
-Bildiğin kel yani?
-yok yok hafif saçı yok sadece
-eeeee

_Alık alık bakma.Çocuk duktoor olmuş kolay mı?(aklımadan kel ama karizmatik tipleri düşünüyorum,nasıl bir durumdayım sen düşün)
-Duktorum kaç yaşında bakalım(havaya girmiştim aslında he)

-45 ama yaşını göstermiyor.

Bu ne lan şaka mı?Evde mi kaldım ben,yaşlı,kel,ama zengin zengin yaaa.Allaam ya

_anne adam sana anne demez senden 5 yaş küçük Bu ne beee.Aaaa yeter ama.

-Yok evladım der der ben dedirtirim ( sende bu çene ve potansiyel varken evet haklısın dedirtirsin ).O sırada kendimi kaybetmişim herifle aramda tam 20 yaş var allahım benim annem bir kaçıkkkk..

sabah evden çıkarken yine güne başlama kavgalarımızdan birini yaptık konumuz yine benim potansiyel koca adaylarım kulaklarıma inanamadım caminin imamı evet evet caminin imamı yeni tayin olmuş çok yakışıklıymış çok efendiymiş ( sokucam dedim sanada efendiliğede ). ne efendiler gördük biz. Anne sen gerçekten hastasın (imam mı abi adam benimle tanışırsa caminin yolunu unutur bıraktım artık kendimi geçtim günahlar arşa çıktı birde imamı günaha sokcaz) yok artık.

-Meloş akşama eve gelmiyorum sen imamı al bir nikah kıy kendine ben anladım senin derdini derdin ben değil kesin 45 yaşında adamlar imamlar falan gözüm ne seni ne imamı görmesinakşama yokummmm ( kapı kapanır)..

BUNLARI BİLMELİSİN BEBEĞİM :)

Kasım mıydı yoksa aralık hatırlayamadık.Ama ne fark ederdi ki ? sen aralık diyordun ben kasım.Sonuçta bir haziran sabahı bitmedi mi ? neyse ne o gün işte hala inat ediyorum kasım…Aslında ne boktan bir gündü.Ne hazırlıklıydım,nede hazır.işte o gün salak gibiydim,her zaman ki aceleci ve dağınık.Ne çarpıştık,ne tartıştık.Ben böyle hayal etmiştim ya.Oda olmadı bak. ne tipimsin ne hayallerimdeki o beni koruyacak kahraman.nerden buldun beni sen. nerden çıktın karşıma bir can çekişen aşkın elinden yeni kurtulmuştum oysa .Dedim ya ne hazırdım,ne hazırlıklıydım.sana ihtiyacım yoktu da,akreple yelkovana dualar etmeye şartlanmıştım. her şeyimiz zıttı üstelik.Nerden bilebilirdim şıpsevdi kalbimin kan kustuğu günleri o an,bir tebessümle unutacağını.Hayal gibiydin,sen hatta hayalimde bile canlandıramayacağım kadar güzel ve samimiydin.Sendin o,beklenen.Yoksa aşk mıydı gelen.Evat ya aşık mı olmuştum sana hayır ya olamazdım olmamalıydım ben aşık.

Şartlanmıştım ya diğer kızlar gibi acı çekemezdim,erkeklerin yaptıkları saçma salak olaylara göz yumamazdım. Herkesi eleştiren ben, çok gururlu ben, burnu büyük ben acı çekemezdim.Söylediklerimi destekleyen davranışlar sergilemeliydim demi??Büyük konuşmuşum demi,ben kurdum,kader sırıttı.Aç avucunu yala tatlım:Duyuyor musun kaderin kahkalarını.Cevap evet ise ne alaaa..

Kız-erkek ilişkilerini hep bir futbol maçına benzetmişimdir. Kim kime gol atarsa o üstündür .inanmışım ya,inandırılmışım ya.Seversen mikilirsin,mikersen sevilirsin.Gerçektende öyledir. Rahat dürtdü beni,heyecan bitti dedim,6 ay koca bir ömür demi?Aklın nerde zibidi karı!Hani aşk nerede aşk hee sorarım sana.Bakma öyle masum masum ağzını burnunu kırcam şimdi.

Evet ilk golü ben attım sana 6 ay sonra heyecan bitti diye bıraktım seni ( başka birini bulmuştum,kaşarlık diyelim ) bütün yılanlık bende biliyorum ama gerçekten sıkılmıştım ilişkide hiç kavga olmaz mı yahu hep benim istediğim hep benim istediğim rahat battı biliyorum.Ohhh ne ala memleket,arayan soran yok.Ne değişti,yokluğunda daha bi aşık oldum.Hani heyecan bitmişti.Al sana atraksiyon bebeğim!zaman geçti tabi her dakika balyoz darbesi olup indi beynime.Sensizlikmiş meğerse adı bunun.bir gece vakti içip içip bokunu çıkartana kadar yüzsüzce aradım defalarca.Heyecan olsun ondan ondan(kesin ondan tatlım).

Şimdiki aklım olsa yapar mıyım ? ( sanmıyorum). Allaam konuşmaya cesaretim yok tam 22 kere evet 22 kere aradım.Ne dicem lan herife sen yokken anladım,aşığım ühühühü mü?Aklın nerde kızım senin,sen terk etmedin mi herife.Siktiriboktan bir sebeple.Hı hı,ben terk ettim tabi.sen cesaret vermesen konuşamazdım sanırım.( biliyorum dedin kim olduğunu ).

Tevbeler tevbesi,görüşmek istedin,evet evet istediğim buydu!Al asıl heyecan şimdi seni köşede bekliyor tatlım.Ölümünü imzaladın,celladına randevu verdin,uyuz karı!Ha alkolün etkisi tabi,tabi.(sen kandır kendini bebeğim) bilemezdim ki o kadar değişeceğini tamam dedim sabah kalktım yaptığımdan utandım.

Gördüm seni o sabah,sanki araya zaman girmemiş gibi,sanki uzun bir yolculuktan dönmüşsün gibi.Bende seni beklemişim gibi. sanki hiçbir şey olmamış gibi başladık yine. Ama bu sefer çok temkinliydin bilemezdim ki bir intikam 4 yıl sürer J ( evet soğuk yenen bir yemekmiş intikam şimdi daha iyi anlıyorum ). Bu sefer 3 ay sürdü sende gariplikler çıkmaya başladı sende haklıydın da,aslında kendince nasıl güvenebilirdin ki seni ortada bırakan birine.Kan kustum aslında seninle,kaç kere ayrılıp barıştık inan bilmiyorum.Kaç kere bu son dediğim gecenin sabahında sırılsıklam senle uyandım.İnan hiç ama hiç bilmiyorum.Bütün tükürdüklerimi bismilla yaladım.Evet evet futbol geldi demi aklına seninde?Yeniliyorum okuyucu!. Son golü fena attın bana o kadar çok kazık attık ki birbirimize ben bir yılan sen bir timsah olmuştun artık sürekli bir sidik yarışı halindeydik ilişki yaşamıyorduk birbirimizle yarışıyorduk neydi amacımız neden böyleydik neyse neydi olan olmuştu en sonunda iki o kadar zamandan sonra düşman gibi olmuştuk birbirimize bir haziran sabahı kalkıp sanki içimdeki bütün nefreti dökmek istermiş gibi ( gibisi fazla ) döktüm içimi şu anda o halimden çok utanıyorum ama yaptım iyi ki yapmışım yoksa ömrümüz ayrılıp barışmalarla geçecekti. Ben söylediğim sözlerden sonra asla arayamazdım seni, sende zaten bitirmiştin kafanda haklıydın da zordum sana göre isteklerim,sorularım,sorunlarım ve sorumluklarım,sürekli gereksiz inadım yormuştu seni. En iyisini yaptım kendi bildiğimce geriye dönüşümüz olmayacaktı.

Şimdi içimde ne acı, ne öfke, ne sevgi, ne saygı, nede bir umut var sana karşı nötr oldum yada etkisiz eleman girende çıkanada aynıJ.Senin soluduğun ortama bile tahammül edemiyorum artık,ismin o kadar yabancı ki.Halbuki 4 yıl,yaa bu kadar uzun sürmüş meğersem. Ama seni iyiki tanımışım koca çocuk,yüzümü tebessüm ettiren anılarında var. iyi ki yaşamışım seni hayatta tek kazığı senden yedim her erkeğin bir timsah olduğunu seninle anladım en iyi erkeğin bile istediği olmayınca nasıl bir sürüngene dönüştüğünü gördüm. 4 yılıma bedel oldun ama iyi ki de var oldun.

Bu mudur hocam,budur bence?

Merhaba…